Harran
Geri
29.11.2020 02:03


Şanlıurfa"nın 44 km. güney doğusunda bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi kent Harran, kendi adıyla anı­lan ovanın merkezinde kurulmuştur.


Tevrat"ta da "Haran" olarak geçen yerin burası ol­duğu söylenir. İslâm tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber"in torunlarından Kaynan"a veya İbrahim Peygamber"in kardeşi "Aran"a (Haran) bağ­larlar. XIII. yüzyıl tarihçilerinden İbn-i Şeddat, Hz. İbrahim"in Filistine gitmeden önce bu şehirde otur­duğunu, bu nedenle Harran"a Hz. İbrahim"in şehri de denildiğini, Harran"da İbrahim Peygamber"in evinin, adını taşıyan bir mescidin, O"nun otururken yaslandığı bir taşın var olduğunu yazmaktadır.


Harran, Kuzey Mezopotamya"dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Assurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu"dan Mezopotamya"ya, Mezopotamya"dan Anadolu"ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür bikiminin oluşmasına neden olmuştur.


Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıl­dığı eski Mezopotamya"daki Assur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yö­nüyle de ünlü idi. Bu nedenledir ki Harran"da Astronomi ilmi çok ilerlemiştir. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran Ekolü"dür. İlkçağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi"nde dünyaca ünlü birçok bil­gin yetişmiştir.


Emevi hükümdârlarından II. Mervan 744 yılında Harran"ı Emevi Devleti"nin başkenti yapmıştır. Emevilerin Asya bölümü 750 yılında Abbâsilere yenilerek Harran"da sona ermiştir. Abbâsi hüküm­dârı Harun Reşit zamanında "Harran Üniversitesi" dünyada büyük bir ün kazanmıştır.


Bugün Cüllab ve Deysan ırmakları kurumuş ol­duğundan Harran sudan ve yeşilden mahrum bir ovanın ortasında 5000 yıllık tarihi ile ayakta dur­maktadır. Tipik evleri, höyügü, kalesi, şehir surları ve çeşitli mimari kalıntıları ile turistlerin büyük il­gisini çekmektedir. Atatürk Barajı ve Urfa Tünelleri vasıtasıyla Harran Ovası"na akıtılan Fırat Nehri, Harran"ı tarihteki yeşil ve verimli günlerine tekrar kavuşturmuştur.