Halfeti
Geri
29.11.2020 01:55


Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km²’dir. İlçe; 3

belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı

Araban, Yavuzeli ve Nizip ilçeleri, kuzeyinde Adıyaman iline bağlı Besni ilçesi, doğusunda

Bozova, güneyinde ise Birecik ilçesi bulunan Halfeti’nin denizden yüksekliği 525 metredir.

2012 nüfus sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 39.609 kişidir. İlçe merkezinin Fırat sahili

yeşil bir kıyı şeridi şeklindedir. İlçe merkezi bu kıyı şeridi üzerinde ve sarp kayalıkların

yamacında kurulmuştur. İlçe de hububat, Urfa fıstığı ve üzüm üretimi önemli bir yer

kaplamaktadır. Halfeti arazisindeki ekilebilir alanlar dışındaki taşlık ve kıraç araziler, halkı

küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine yöneltmektedir. İlçenin iklimi Fırat Nehrinin etkisiyle

Akdeniz iklimi karakteristiği gösterir.



İlçe M.Ö. 855 yılında Asur Kralı III. Salmanassar tarafından zapt edildiği zaman

"Şitamrat" adını taşıyordu. Yunanlılar bunu değiştirerek "Urima" adını vermişlerdir.

Süryaniler ise, ilçe için "Kal‘a Rhomeyta" ve "Hesna d'Romaye" adlarını kullanmışlardır.

Arapların eline geçtikten sonra "Kal‘at-ül Rum" adı takılmıştır. XI. Yüzyılda Bizanslıların

eline geçince bu kez "Romaion Koyla" adını almıştır. 1290 yılında Memluk Sultanı Eşref

tarafından fethedilen ilçeye "Kal‘at-ül Müslimin" adı verildi. Yavuz Sultan Selim zamanında

Osmanlılara egemenliğine geçen ilçe, günümüzde de kullanılan "Urumgala" ve "Rumkale"

adlarını almıştır.

İlçenin bir kısmı Birecik Barajı'nın göl suları altında kalmıştır. Yeni yerleşim yeri olarak

ilçe merkezine 7 km. mesafedeki Karaotlak mevkii seçilmiş ve yerleşime açılmıştır. Kentin

simgesi haline gelen ‘siyah gül’ yerli yabancı tüm konukların ilgisini çekmekte, önemli bir

ticaret potansiyeli içermektedir. Teknelerle ortalama bir saat süren tekne yolculuğu ile

Rumkale’ye ve tarihi Savaşan Köyüne geziler yapılabilmektedir.



SİYAH GÜL

Türkiye'de sadece Halfeti'de yetişen "siyah gül"ün, Halfeti’de ne zamandan beri

görüldüğü ya da nasıl ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemektedir. Aslında siyaha yakın koyu

kırmızı renkli olan bu güller, ilk ve son baharda çiçek açmaktadır. İlçenin büyük bir kısmının

Birecik Barajı’nın suları altında kalması nedeniyle 10 km yukarıda bulunan yeni yerleşim

alanına ilçe sakinleri tarafından siyah gül götürülmüşse de orada bitkinin siyah olarak

açmadığı tespit edilmiştir. 


RUMKALE

Rumkale, Birecik Ovası'nın ve Halfeti'nin kuzeyinde, Fırat Nehri'nin kıyı kesiminin

doğusunda, Şanlıurfa yoluna bakan bir tepe üzerindedir ve Birecik'i kuzeyinden ve

kuzeydoğusundan sınırlar. 12. yüzyılda Ermeni Piskoposluğu'nun merkezi haline gelmiştir.

1292 yılında Memluklu Sultanı Melik el-Eşref tarafından ele geçirilmiştir. 1516 yılında

Mercidabık Savaşı'ndan sonra Osmanlı egemenliğine giren Rumkale, Halep Eyaletine

bağlanmıştır. Rumkale'de bugün gezilip görülebilecek eserler şunlardır: Kale, Aziz Nerses

Kilisesi, Barşavma Manastırı kalıntıları.


AZİZ NERSES KİLİSESİ

12. Yüzyılın sonlarında Rumkale de ölen Patrick Nerses(Nerses Şnorhali) tarafından veya

onun anısına inşa edilmiştir. Urfa’nın İmadeddin Zengi tarafından ele geçirilmesi üzerine

yazdığı Manzum mersiyesi ile tanınan Bu kişi 1166–1173 arasında Rumkale Ermeni

Katalikosluğu görevinde bulunmuştur. Sur içinde, kalenin güneyinde yer alan kilise, 1292'ye

kadar Ermeniler tarafından Katolikosluk makamı olarak kullanılmıştır. Rumkale Türkler

tarafından 17 yüzyılda ele geçirilince Kilise, camiye çevrilmiştir. Yapı günümüzde doğu

cephesinin yamaca yaslanan bölümü dışında yıkık bir durumdadır. Yapının doğu cephesindeki

süslemeli iki levha, Ermeni "Kaçkarları" (Taş levhalar)nın tipik bir örneğidir.


BARŞAVMA MANATSTIRI

13 yüzyılda Rumkale de yaşayan Yakubi Azizi Barşavma tarafından kendi adına inşa

ettirdiği manastırdır. Yapının birbirine bitişik iki yapısından bazı bölümler günümüze kadar

gelebilmiştir. Manastırın inşasında büyük bloklar halinde kesme taşlar, düzgün kesme taşlar,

kemer ve örtü sisteminde ise tuğla görünümü verilmiş kesme taşlar kullanılmıştır. Manastırın

içinde ayrıca bir kuyuda bulunmaktadır.


NORHUT KİLİSESİ

İlçenin Norhut Köyünde yer alan, üç nefli bazilikal planlı 5. Yüzyıl Bizans Dönemine

tarihlenen bir kilise kalıntısıdır. Önemli bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır.


FEYZULLAH EFENDİ KONAĞI

Halfeti yöresinin ileri gelenlerinden Feyzullah Efendi tarafından 1901 yılında(H. 1319)

inşa edilmiştir. İnşaatı iki yıl sürmüştür. 1000 m2 bir alan üzerinde iki katlı olarak yapılmış

olan bina, ilk katta 10, ikinci katta ise 4 oda olmak üzere toplam 14 odalıdır. Birecik Barajı

suları altında kalacağından dolayı Harran Üniversitesi tarafından, taşları numaralandırılarak

Mardin yolu üzerine yapılan Osman Bey Kampüsüne taşınmış ve aslına uygun olarak inşa

edilmiştir.


KANTARMA HANI

Kantarma Mezrasında yer alan hanın kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Yöre halkı

tarafından "Selçuklu Hanı" olarak isimlendirilmiştir. Avlu ve kapalı bölümden oluşan karma

tipte bir han olduğu kalıntılarından anlaşılmaktadır. Süsleme öğelerinin kullanılmadığı büyük

boyutlu kesme taşlardan inşa edilen tarihi yapının malzeme ve teknik özellikleri ortaçağa ait

bir han olduğunu düşündürür.