
Akçakale
Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya hayatını kaybeden yakın dostu, Türk basını
ve siyasetinin duayen ismi Lütfü Akdoğan için taziye mesajı yayımladı. Başkan
Yalçınkaya mesajında “Kendisi Şanlıurfa hayranıydı. Vefatı bizde büyük ve derin
bir iz bıraktı” dedi.
Bir çok savaşa şahit olarak tarihe
tanıklık eden, gazetecilik mesleği ile basın camiasının duayen isimlerinden
olan Lütfü
Akdoğan 92 yaşında hayata gözlerini yumdu. Meslek hayatında birçok başarılara
imza atan Akdoğan’ın cenazesi, Yeniköy Kabristanı’nda toprağa verildi.
BAŞKAN YALÇINKAYA’NIN YAKIN DOSTUYDU
Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya da yakın dostu duayen
gazeteci ve siyasetçi Akdoğan için taziye mesajı yayımladı. Başkan Yalçınkaya,
resmi olarak devlet temsilciliği unvanı bulunan Gazeteci Akdoğan’ın vefatının
bu ülke için büyük bir kayıp olduğunu dile getirdi. Gazeteci Akdoğan’ın sadece
Türkiye’nin değil, tüm dünyanın çok şey borçlu olduğu önemli bir şahsiyet
olduğunu vurgulayarak mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Türk basınının ve
siyasetinin, çok önemli bir şahsiyetini kaybetmenin üzüntüsünü yaşamaktayız.
Lütfü Akdoğan ağabeyimi sadece bir gazeteci veya siyasetçi olarak değil, Türk
ve Arap dünyasının barış elçiliğine soyunan büyük bir devlet temsilcisi olarak
görmek gerekmektedir. Ortadoğu’da bir
çok savaşı ve darbe girişimlerini engellemiş olan Lütfü Akdoğan, Arap liderleriyle çok yakın ilişkiler
kurarak, Türk-Arap dostluğunun pekiştirilmesinde kişisel emek ve gayretleri
olmuştur. Kendisi Şanlıurfa Hayranıdır. İnsanlığın Neşv-ü nema bulduğu bu
coğrafyaya her türlü yatırımın gelmesi için çalışmalarda bulunmuştur.
Ortadoğu’da bütün Avrupa ve Arap liderlerini bir telefonla ulaşacak kadar yakın
dostluklar kurmuş bir isimdir. Değerli büyüğüm sayın Lütfü Akdoğan’ın vefat
haberi bizde büyük ve derin bir iz bırakması bu yüzdendir. Kendisine Allahtan
rahmet, muhterem ailesine ve dostlarına başsağlığı diliyorum.”
ŞANLIURFA’YA
BÜYÜK YATIRIM İÇİN HAZIRLIKLARINI TAMAMLAMIŞTI
Öte yandan Gazeteci Akdoğan, dünyanın ilk yerleşim yeri ve
peygamberler şehri Şanlıurfa’nın tanıtımını yapmak için proje çalışmalarını
uluslararası düzeyde tamamlamıştı. Bölgenin turizm yatırım çalışmaları
kapsamında Arap ve Avrupa ülkeleriyle bağlantı kurarak çalışmalarını sürdürüyordu.
LÜTFÜ
AKDOĞAN KİMDİR?
Fransız işgali altındaki Antakya’da 24 Temmuz 1930’da doğdu.
İlkokulu Fransızca ve Arapça okuyarak bitirdi. Öğrenim hayatını devam ederken
1950’de mesleğe polis-adliye muhabiri olarak başladı.
Sırasıyla Yeni Sabah, Tercüman, Akşam Ve Yeni İstanbul gazetelerinde
çalıştı. Kasım Gülek ile Tanin gazetesini çıkarttı.
Tercüman gazetesinin yeniden yayın hayatına geçmesinde büyük bir
rol oynadı.
Tercüman’da ülkenin dış ve iç politikasına yön veren yazıları,
röportajları ve yeniliklerle gazete dönemin en yüksek tirajlı gazetelerinden
biri haline geldi.
Lütfü Akdoğan, aynı dönemde 1965–1969 yılları arası Adalet Partisi
Konya Milletvekilliği yaptı. Parlamento’da bulunduğu dönemde Dışişleri
Komisyonu ile Basın ve Turizm Komisyonu üyelikleri görevlerinde bulundu. Devlet
temsilcisi olarak Ortadoğu Ülkeleriyle Türkiye’nin çok yakın münasebetlerinin
gelişmesinde en büyük rolü oynadı.
Milletvekilliyken bile büyük bir sevgi ve saygıyla bağlı olduğu
mesleğinden kopmadı ve 1967 ile 1973 Arap-İsrail Savaşları’nda harp muhabirliği
yaptı.
Bab-ı Âli’den ayrıldıktan uzun süre sonra kamuoyunda büyük yankı
uyandıran HÜRRİYET gazetesinde yayınlanan Saddam Hüseyin röportajını yaptı.
Daha sonraki yıllarda konuk olarak katıldığı muhtelif televizyon
kanallarındaki programlarla da bu mesleğe olan sevgisini, saygısını ve
muhabirliğe başladığı ilk günkü heyecanını hiç kaybetmediğini tüm genç
meslektaşlarına örnek olacak şekilde gösterdi ve aynı şevkle çalışmalarına
devam ediyor.
68 Yıllık Meslek ve politik yaşamında gerçekleştirdikleri:
Birçok konuda ilklere imza attı:
*Çok önemli röportajlar yaptı; bunlardan bazıları:
“Kurşun Yağmuru Altında Kaçakçılık”, “Milyarderler Körfezi”, “Musa
Dağı’ndan Geliyorum” “Ağrı Dağı’nda Ayılar Ve İnsanlar” “Dikiz Aynası”
“17Numaralı Koğuş” “Barzani Anlatıyor” “Ortadoğu’da Çanlar Kimin İçin Çalıyor”
“6 Gün Savaşı” “Leyla Halit” “Cihan Sedat” “Bura Yemen’dir”…
*1956’da Kahire’de yapılacak zirve toplantısına katılacak krallar
ve başkanların uçağına gizlice bindi. Türkiye’ye dönüşünde gazetesinde yaptığı
haberlerle gazete okuyucularının ilgi odağı oldu.
*Ağrı Dağı’na çıkan ilk gazeteci unvanını aldı.
*Hac ve Kâbe’ye özel izinle ilk kamera ve fotoğraf
makinesinin girmesini sağladı. Türkiye’de, Ortadoğu’da sinemalarda uzun
süre oynayan, üstat Münir Nurettin’in unutulmaz nağmelerinin eşlik ettiği HAC
ve KÂBE filmini gerçekleştirdi.
*Türkiye’de ilk defa gazetesi aracılığıyla çekilişler ile halk
konserleri düzenlettirdi.
* Ofset baskı makinelerinin Türkiye’ye gelmesine öncülük etti.
* Ortadoğu televizyon kanallarında Arapça canlı yayınlara katıldı.
* Orta Doğu ve Körfez Ülkeleri’nde binlerce insana iş imkânı
sağlattırdı.
* Almanya’ya çalışmaya gidenlere liderlik ederek Türkiye’den
Almanya’ya iş göçünün yolunu açtı.
* Mısır Devlet Başkanı Nâsır ile Suudi Arabistan Kralı Faysal
arasında Yemen anlaşmazlığının ortadan kaldırılmasını sağladı. Güney Yemen Halk
Cumhuriyeti’nin kuruluşuna katkılarıyla pek çok insanın savaşta ölmesine engel
oldu.
* Pakistan-Hindistan Savaşı’nda bulundu ve bu savaşta önemli
rol oynayarak Türkiye’nin ve İran’ın Pakistan’a yardım etmesini sağladı.
* Afrika’yla Türkiye arasında ilk münasebetlerin kurulmasında
etkili oldu.
* Başta Çad olmak üzere OCAM Birliği’nin kurulmasında adım
atılmasına ve 14 Devletin bağımsızlığa kavuşmasına yardımcı oldu.
* Eritra’da savaş mücahitlerine gıda, para ve muhtelif yardımların
sağlanmasında rol oynadı.
* Cibuti’nin bağımsızlığa kavuşmasında büyük rolü oldu.
* Türk kamuoyuna yazılarıyla Somali’yi tanıttı. Somali’de bir iç
savaşı önledi. Somali’ye gıda maddeleriyle çeşitli yardımlar sağladı.
* Mısır Devlet Başkanı Nasır’ın kapattırdığı Süveyş Kanalı’nı
gizlice geçti.
* İsrail’in Barlev Hattı’nı geçti.
* 1973 savaşında Sina’ya ilk çıkan Mısır askerleri arasında
bulundu.
* Bu Savaş sırasında Enver Sedat’ın eşi ile görüşerek iç yüzünü
bütün dünyaya anlattı.
* Ortadoğu’da kendisinden yardım isteyen bazı parti başkanının
yeniden Başbakan olmasında rol oynadı
* Şah’ın İran’dan kaçmasından sonra göç eden İranlılara yardımlarda
bulundu. Tekrar ülkelerine dönmeleri için çalışmalar yaptı.
*I. Körfez Savaşında ambargo dolayısıyla Irak’ta ölen çocukların
imdadına yetişti ve ambargoya rağmen iki defa özel uçakla Iraklı
çocuklara mama ve gıda maddeleri taşıdı.
Toplam 10 savaş ve 20 ihtilal gördü; bunlardan bazıları:
*1956 İsrail-Mısır Savaşı
*1967 İsrail Savaşı
*1973 İsrail Savaşı
* Yemen Savaşı
*Keşmir Savaşı (Hindistan-Pakistan arasında)
*Lübnan iç savaşı
*Cezayir Savaşı
*Libya Savaşı
*Irak-İran Savaşı
*I. Körfez Savaşı
*Cezayir İhtilâli
*Suriye’deki ihtilâller
* Irak’taki ihtilaller
* Mısır Nasır dönemi ihtilali
* Libya Kaddafi ihtilali
* İran’daki ihtilaller
* Türkiye’deki ihtilaller
• Bazı Arap ülkelerinde
yapılması düşünülen ihtilâlleri önledi.
• Hükumet darbelerini
önledi.
• Arap Liderler ile
yakın dostluklar kurdu.